24 Temmuz 2015 Cuma

Yeni hobim - Elmas Mozaik Taşlı Tablo


Selamlar herkese,

Geçtiğimiz günlerde bir facebook gönderisinde gördüm elmas mozaik tabloyu.  Dialands firmasının facebook sayfasına ilk girdiğimde tabiki ne bu diye merak ediyor insan, özellikle bir de benim gibi vakti bol bir hobikolikseniz. Videoları izleyince gerçekten hoşuma gitti. Ben normalde goblen işleyen biri olduğumdan mantık tamamen anlaşılabilir geldi bana, aşağıda da resimlerle anlatacağım göreceksiniz. 
Öncelikle olayımız bir tarafı düz bir tarafı bombeli ( elmas şeklinde) kare boncukların şema baskılı kanvas yapışkan kumaşa tek tek yapışması ile tablo yapımı. Sitede birbirinden güzel modeller var, hangisini alacağınızı şaşırıyorsunuz. Sipariş verdikten 2 gün sonra elimde oldu benim. Üstelik bazı kartlara taksit imkanı da var. 


Bu şekilde kutusunda geliyor. Kutunun içinden çıkanlar boncuklar, boncuk koymak için kutu, jel, kalem bir de tabiki baskılı yapışkan kanvas. 

Kanvasımız yukarıda göründüğü gibi. 4 parçaya bölmüşler yapışkanı kapatırken. Ben en soldan açıp (azar azar açıyorsunuz, alttan azar azar açmaya başladım ben) boncukları şemadaki yerlerine yerleştiriyoruz. 


Aslında işlem çok kolay. Önemli olan kalemi kullanabilmek, tabi bunun için bi video bulamasam anlamayacaktım nasıl olduğunu.
Kalem aslında içi boş silindir ağızlı bir kalem. Bunun içini gelen pembe jelle doldurmazsak tabiki boncuklar yapışmıyor ve hiçbirşey yapamıyoruz. 
Adım adım fotoğraf çekmek yalnız başına zormuş. Deneyimli bloggerlardan fikir almak lazım bu konuda :)

Neyse, bu şekilde doğru boncukları doğru yerlere koyarak tablomuzu yapıyoruz. Ben kendime beyaz ağaç modelini aldım umarım bittiğinde resimdeki kadar güzel olur 

Goblen gibi boncuklu birşey, severim ben böyle antin kuntin uğraştırıcı şeyleri aslında.  Sadece sonunda çok mu pırıl pırıl olacak acaba diye bir korkum olmadı değil, koyamam hiç bi yere çok pırıl pırıl olursa :)

İleride neye benzediğini muhakkak paylaşacağımdan emin olabilirsiniz. 

Sevgiler
Özge

www.dialands.com

P.S. Çok hızlı ilerliyor ve çok zevkli, şimdilik herkese tavsiye ederim. 
Sadece 2 saatte bu kadar ilerledim


EDIT: Bitmiş halini yeni postta paylaştım. Linki aşağıda :) merak edenler için instagramdan post yazamadığım hobilerimi paylaşıyorum. Herşey aslında orada...
http://mrsluckytooth.blogspot.com.tr/2017/03/elmas-goblen-tablo-yorumlar-dikkat.html
https://www.instagram.com/mrsluckytooth/?hl=tr





22 Temmuz 2015 Çarşamba

Son okuduğum kitaplarım - Kendimce yorumlarım


Selamlar herkese...
Aslında çok öyle aman aman kitap okumuyorum uzun süredir. Geçtiğimiz yaz neden ben kendimi kitap okumaktan mahrum bırakıyorum ki sanki diye aldığım dünya kadar kitabımı yeni bitirdim, ikinci siparişlerimi okumaya başladım. 
Bugün size şu aşağıdaki 4 kitap hakkındaki fikirlerimi anlatacağım. Elimden geldiğince spoiler vermeden iyiydi kötüydü gibi gibi. (Kesinlikle edebi fikirsizim onu söyleyeyim. Ağzı olan konuşuyor tayfasındanım, arkadaş sorsa kitap nasıldı diye bu cevapları verirdim yani, ahkam kesiyorum sanılmasın)

Fotoğrafların çekildiği yere bakıldığında bu aralar sık sık vaktimi uyuklayarak geçirdiğimi anlamışsınızdır herhalde. Buna da sonra geleceğim. Kitaplarıma odaklanayım ben şimdilik. 

1. Ahmet Ümit - Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Öncelikle belirteyim Ahmet Ümit'le de Komiser Nevzat ile de ilk kez tanışıyorum. Şu anda içimden geçen ise lütfen biraz daha yakın tanıyayım :)) çok sevdim ben. Yazarı da sevdim, karakteri sevdim, kurgusunu sevdim. Bu aralar inanılmaz çıtır çerez kitaplar okumaya başladığımdan bu kitap biraz daha uzun sürdü. 3 günde anca bitti ama sindire sindire bayıla bayıla okudum ben. Kesinlikle de tavsiye ederim. 

2. Sarah Jio - Elveda Haziran
Klasik Sarah Jio. Her seferinde elime alınca diyorum amaaan yine aynı şeyleri anlatacak okumasam da olur. Sonra da içim sıcak sıcak okuyorum. Ne yapayım çıtır çerez kitap okumak benim işim. Bu tarz kitaplar sevenler mutlaka okusun ama kitap bana birşeyler versin falan derseniz elinize almayın derim. Ben kendisini severim, hatta şu postu yazayım Agapi - Ölümsüz Aşk'a geçeceğim. 

3. Beni Bulun - Michelle Knight
Gerçek bir hikaye. 21 yaşında kaçırılıp 11 sene boyunca kaçıran manyak tarafından işkence gören ve sürekli tecavüze uğrayan bir kadının hikayesi. Çok üzüldüm, sadece kaçırılma sonrası değil öncesi de zor durumda olan bir kadının hikayesi bu. Okuduğuma pişman olmadım ama zamanlamam biraz tersti. Çok üzülmek istemiyorsanız okumayın. Ama okumak isteyene güzel kitap bence. 

4. John Green - İlk Aşk
Ay ne bitmez kitapmış yahu. Öncelikle John Green ile tanışıklığım sadece Aynı Yıldızın Altında ya dayanır. Kah böğüre böğüre kah fısıldaya fısıldaya ağlamış kitabın hakkını vermişimdir. Bir de yazarın anlatışı falan mest etmiştir beni. Şimdi anlıyorum ki diğer kitapta beni etkileyen sadece kanser olayıymış. Bunda hikaye tırt olunca anlatım boğdu beni, sırf bitsin diye inat ettiğim için okudum. Fazla ergen geldi benim için. Yaş 32 ye gelmek üzere tabi onun da etkisi olabilir. 18-20 arası sevebilirdim belkide. Şu anlık söyleyebileceğim, okumayın ya. Biraz vakit kaybı sanki. 

Ben elime yeni kitabımı alıp uyuklamaya devam edeceğim. 
Bir dahaki postta görüşmek dileğiyle. 
Sevgiler
Özge

21 Temmuz 2015 Salı

Blogumu taşıyorum a dostlaaar!

Herkese merhaba!
Aslında çoktandır aklımda olan birşeydi blogumu wordpressten taşımak. Aslında ingilizce paylaşım yapan bir blog olsaydım iyiydi ama farkettim ki biz Türkler bloggerı daha çok seviyoruz. Yazıyorum yazıyorum kimse okumuyor wordpressimi :) o sebepten Türkçe blogumu buraya alıyorum :)
Kendimi anlatayım birazcık, sene 1984 doğmuşum, sonra bi kaç sene oynayıp okul hayatına atmışım kendimi. Sonuç 2007 de çalışma hayatına ancak atılabilen ben 2008-2009 tekrar bir okuma arası vererek kah okumuş kah çalışmışım. 
2010da artık yaş kemale erdi deyip uzun süreli sevgilimle evlenivermişim 2013e kadar çalışma hayatıma devam edip dünya tatlısı oğluşuma kavuştuğumda kısa süreli başlayan ama uzun süreli devam eden ev hanımı mesleğime başlamışım. 2014te dinlenmek için ve kendime gelmek için tekrar çalışma hayatıma başlasamda 1,5 ay gibi kısa bir sürede oğluşuma kıyamadığım için tekrar evime geriye dönüp ikinci veledimi 2,5 yaşına getirene kadar çalışmamaya karar vermişim. Bu hesaba göre 35imde tekrar çalışacağımdan, sene 2019-2020ye kadar(tarihler şaka gibi, lisede dalga geçerdik 2020 ne yeaa diye) evimin hanımı çocuklarımın anası, bitmek bilmeyen hobilerimin kraliçesi olmaya devam edeceğim. 
Blogumu ben yazmaya siz okumaya başlayınca bitmek bilmeyen maymun iştahımla ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. Bir bakmışınız ben kurabiye yapıyorum bi bakmışınız dantelim elimde. Örgü, dantel, yünlerim, goblenlerim,kitaplarım kalemlerim, pastalarım kurabiyelerim, rujlarım ojelerim, alışverişlerim, gezmelerim. En önemli hobim bitanem oğluşum. 
Her telden maymun iştahımla her şeyimi paylaşacağım platforma hoş geldiniz edendim. Umarım benimle yolculuğunuz güzel geçer. Diğer blogumda paylaşmaktan keyif aldığım bazı blog yazılarımı buraya taşımayı görev edindim. Onu da artık hatıra olarak kenarda bırakırım. 
Sevgiler 
Özge